Üç gündür Suriye’de yaşananları endişe ve öfkeyle izliyoruz. Cihatçı gruplar ve onları destekleyen hükümet güçleri, Suriye’nin sahil şeridinde, başta Aleviler olmak üzere azınlıklara yönelik sistematik bir katliam gerçekleştiriyor. Şu ana 1000'e yakın insanın vahşice öldürüldüğü, yüzlerce evin yağmalandığı, binlerce insanın evlerini terk edip kaçmak zorunda bırakıldığı bildiriliyor.
Yetkililer saldırıların "Esad rejimi kalıntılarına müdahale" olduğunu iddia etse de, bölgede bulunan tanıklar ve paylaşılan videolar bu söylemi açıkça yalanlıyor. Cihatçı gruplar ve hükumet güçleri şeyhlerinden fetva alarak başta Aleviler olmak üzere tüm azınlıklara top yekün bir katliam yapıyor.
Cihatçı gruplar ve hükümet güçleri, tespit edebildikleri azınlık mensuplarını infaz ediyor. Bölgede yaşayan bazı Sünni aileler, komşularını saklayarak onları ölümden kurtarmaya çalışırken, saklanamayanlar ya öldürülüyor ya da hayatta kalabilmek için dağlara sığınmak zorunda kalıyor. Bu süreçte birçok köy boşaltıldı, evler ve mülkler yağmalandı ve yaĝma devam ediyor.
Saldırılar yerel unsurlar ile bölgeye dışarıdan gelen cihatçı gruplarla beraber organize ediliyor. Bu vahşetin derhal durdurulması, Suriye’de ve tüm bölgede azınlıkların can güvenliğinin sağlanması için acilen harekete geçilmesi gerekiyor.
Yaşanan bu katliamların sorumluları en kısa sürede yargılanmalı, Suriye’de eşit yurttaşlık ve demokrasi temelinde bir gelecek inşa edilmelidir. Esad rejimi de, HTŞ de yıllardır Suriye halklarına zulmetti, ediyor. Bu süreçte ve öncesinde zulüme ortak olan suçluların işledikleri suçlardan yargılanmalı, hesap vermelidir.
Biz, yaşanan bu insanlık suçuna sessiz kalmıyoruz! Alevilere ve tüm azınlıklara yönelik bu katliamı lanetliyor, "Suriye’de Alevi Katliamına Dur De!" diyoruz.