top of page
Öykü Atcı

Bir ömür dayanışma gücünü beraberinde getiren buluşma: Hataylı Kadınlar Dayanışıyor

Güncelleme tarihi: 29 Eyl 2023



Soluğumuzun kesildiği her an, “gel, ben buradayım” diye aile şefkatiyle bize kollarını açan evimiz, Antakya’mızın, Hatay’ımızın anısına, biz Hatay kadınları nerede olursak olalım birbirimizle dayanışmayı kendimize bir borç bildik.

Evimiz bize bunu öğretti.


29 Temmuz 2023 Cumartesi günü Şişli Nazım Hikmet Kültür ve Sanat Merkezi’nde depremden sonra İstanbul’a gelmek zorunda kalmış Hataylı kadınlar olarak buluştuk.


Neden sadece kadınlarla buluştuğumuz ise merak konusuydu. Çünkü bir kadını en iyi yine başka bir kadın anlayacaktı.


Kadın olmak her dönemde, her yerde çok zor.

Hele ki yeri yurdu yıkılmış, kolu kanadı kırılmış bir kadınsan…


“Kültürümüz, evimiz, varlığımız, hatıramız, geçmişimiz ve geleceğimiz…”

Her şeyimizin… şehrimizin artık bizi çağıracak mecali kalmadığı gün; kadın olmanın ağırlığını taşımak zorunda kaldık bu yüz yılın en acımasız felaketinin kadınları olarak.


Çünkü kadınların mücadelesi başkaydı.

Var olma, varlığını kanıtlama mücadelesi başkaydı.


“Gel ben buradayım” diyeni kalmayan kadınlara “git” denilen bir coğrafyada kadın olmak, başkaydı.


“Gidecek yerim yok, tutunacak kimsem yok, sarılacak ailem yok…” diyen kadınlarla “senin kimsen yoksa ben her şeyimle sende varım” diyen kadınların kucaklaştığı andı Hataylı Kadınlar Dayanışıyor Buluşması.


Depremden sonra ailesini, eşini, evini, işini… hayatını kaybeden ve İstanbul, Ankara, İzmir gibi büyük şehirlere göç etmek zorunda kalmış Hataylı kadınların birbirlerinin dertlerine ortak olabilmek için düzenledikleri buluşmaydı her şeyden önce.


Ortak acıların, ortak dertlerin, hüzünlerin buluşması aslında.


Belki de kadın olmanın zorluğunu kadınların yanında unutmak isteyecek kadar güç bir buluşma.


Kiminin annesi, kiminin bebeği, dostu, sevgilisi, kiminin komşusu günlerce yardım eline muhtaç kalmış kadınlar her gün; mutluluğu hak ediyorlar diye makul mağdur kalıplarının içine sıkıştırılmaya çalışarak yadırganan bakışlara maruz kaldı.


Depremden sonra yeniden hayata tutunmaya çalışan, çalışmak için şehrini terk etmek zorunda kalan, makyaj yaparak, giyinerek kendini iyi hissetmek isteyen, bir an olsun müziğe kendini kaptıran, yeniden gülmek isteyen kadınlara destek olan güzel yürekler kadar zehirli yürekler de vardı.


Acısını yüreğinden ve zihninden asla atamayan ama zamana kendini bırakarak iyileşmek isteyen herkese yapılan zorbalıklar gibi; kadınlar da bu acımasız söylemlere maruz kaldı.


Ve Hataylı Kadınlar Dayanışması işte tam bu yüzden, “korkma ben buradayım” demek için, ortak acının ardından gelecek birliktelikle sevgiyi de anlayışı da hissettirmek amacıyla ortaya çıktı!



Sosyal medyada “hadi buluşalım, birlik olalım” çağrısı yapıldıktan sonra herkesin buna ihtiyacı olduğunu fark ettiğimiz an doğru yolda doğru adımlarla ilerleyeceğimizi anladık.


Geciktirmeden “bir kişi bir kişidir, bir yüzü güldürmek bin mutluluğa bedeldir” diyerek Hatay Dayanışma Derneği’nin yolunu tuttuk.


“Neye, ne zaman ihtiyacınız olursa, buradayız” cevabıyla buluşmamızı ekim ayından ağustos ayına çektik. Ne kadar erken, o kadar iyiydi…


100’e yakın Hataylı kadın, 29 Temmuz Cumartesi günü ilk buluşmamızı gerçekleştirdik.


Neyle karşılaşacağımızdan emin değildik.

Göz yaşıyla, kederle, dertle nasıl mücadele edilir bilirdik ama bu kadar kadının acısına ortak olmaya çalışmak büyük bir korkuydu.


Sonra kahkaha sesleri yükseldi salonumuzdan.

Birbirine sarılan, ağlayarak gülen, şiir okuyan, şarkı söyleyen, derdini anlatan, dertleri dinleyen…


Kendisiyle ortak acıyı paylaşan, memleket kolisinden çıkan yemeğin tadını bilen, aynı dili konuşan, aynı kültürün kadını olan bir ev arkadaşı arayanlardan, memleketlisinin yanında işe başlamak isteyen, süvari kahve içerken bilindik tadı alacak arkadaş telaşı içindeki onlarca kadın aynı salondaydı.


“Üç saat süren buluşma bir ömür dayanışma gücünü beraberinde getirdi.”


Sonrası mı? Yine yeniden buluşmalıydık.

Bu sefer daha kalabalık, daha güçlü… birlikte olduğunu hissederken omuzlarındaki yükü paylaşabilen kadınların buluşmasının ikincisi, onuncusu, yüzlercesi olmalıydı.


Kadınları yine en çok kadınların anlayabildiği buluşmalar artmalıydı.


Çünkü dini, dili, rengi, öyküsü bambaşka olan kadınların alıştıkları beraberlik duygusundan ve öteki olmadan yaşadıkları o güzel dünyadan çıktıklarında; farklı dünyalarda, şehirlerde bile kendinden birileri olabileceğini hissettik.


Anlaşılması, alışması zor bu koca İstanbul’u kolay kılmak istedik.

Hatay kadınlarının dertlerini dert edindik, başarısını zafer…

“Birlikte çok güçlüyüz” dedik, diyeceğiz!


Bugün İstanbul’u, yarın İzmir’i, Ankara’yı yan yana gelerek birbirimize öğreteceğiz.


Hatay’dan uzak kalmanın yükünü, büyük şehirlerin telaşesine alışmaya çalışan Hatay kadınlarıyla sırtlanmaya hazırız.


Amasız, fakatsız yapılan her iyiliğe teşekkürü ve iyi insanların hatırına dayanışmayı kendime borç bilirim diyerek çıktığımız yol çok uzun, meşakkatli… bir o kadar içten ve insani.


Kadınların gücüne ortak olmak isteyen, ötekileştirmeden, şefkatle ve kuvvetle yanımızda olan herkese sonsuz teşekkürler.


Daha nicelerine… Ekim ayında, buluşmak üzere.




739 görüntüleme

Bu platformun kendine ait resmi bir görüşü yoktur. Bu oluşum içerisinde yer alan tüm yazılar yazarların şahsi görüşüdür.  Okuduğunuz bu yazının yayın hakları nehna.org’a aittir, ilkelerimiz gereğince sitemizdeki yazıların paylaşılmasında bir sakınca görmüyoruz. Ancak paylaşım yapılırken evrensel basın ilkelerine riayet edilmesi, yazının ilk olarak nehna.org sitesinde yayınlandığına ilişkin ibare bulunması ve yazarın isminin anılması hususlarına dikkat edilmesini önemsiyoruz.

bottom of page